1 Ekim 2011 Cumartesi



Clementine: Pek konuşmayan bir tipsin, değil mi?
Joel: Sadece… Pek ilginç bir hayatım yok. İşe giderim, eve dönerim… Ne diyeceğimi bilemiyorum. Günlüğümü okumalısın… Bomboş denebilir…
Clementine: Gerçekten mi? Bu seni üzüyor mu? Ya da kaygılanıyor musun? Ben hep hayatımı tam olarak yaşayamadığımı düşünüp kaygılanırım. Her imkanı değerlendirmek hiç bir anı boşa harcamamak isterim. Sen gerçekten çok tatlısın. Tanrım, böyle demeyi kesmeliyim! Seninle evleneceğim. Bundan eminim.
Joel: Peki.

biraz da nispet.

evet bana nispet yapılmasından nefret ederim. o nedir öyle benim dersanemin önüne gelip bana gösteriş yapmalar falan. tamam anladık çok havalısın bana bugün de bunu gösterdin ve en önemlisi gerçekten doğru seçim yaptığımı da bir kez daha hatırlatmış oldun. güldüm ha çok güldüm böyle yazdığıma bakma. amaaaan kızım boşver diyesim de geldi şuan yani gelmedi değil. aman senin için yazmaya bile değmeeez.